in ,

Taş, Kâğıt, Makas – Erdem Erinç | Çevirmenin Çemberi: “Doktor, Yazar, Göçmen”

Erdem Erinç, tercümesini üstlendiği Maksim Osipov imzalı “Taş, Kâğıt, Makas” kitabının çeviri serüvenini Kayıp Rıhtım için kaleme aldı.

Taş, Kâğıt, Makas - Erdem Erinç | Çevirmenin Çemberi
- Reklam -
- Reklam -

Ocak 2024’te Yapı Kredi Yayınları etiketiyle yayımlanan Maksim Osipov’un Taş, Kâğıt, Makas kitabını Türkçeye kazandıran Erdem Erinç, eserin çeviri yolculuğunu tüm detaylarıyla Kayıp Rıhtım’a anlattı.


Çevirmen Erdem Erinç, Maksim Osipov’un “Taş, Kâğıt, Makas” Kitabını Anlatıyor

Maksim Osipov’un öykülerine Rusya’nın şişman edebiyat dergilerinden aşinaydım. Kimini okuyup, kimini yarıda bıraktığım öykülerine hak ettikleri ilgiyi göstermediğimi Yapı Kredi Yayınları’nın çeviri için gönderdiği derlemeyi bitirince anladım.

Çeviri yapmaya başladığımdan beri Mihail Bulgakov, Andrey Platonov, Daniil Harms, Yevgeni Zamyatin gibi dünyayı uzunca bir süre önce terk etmiş yazarların yanı sıra Mihail Şişkin, Tatyana Tolstaya, Faina Grimberg gibi hâlâ hayattaki yazarların eserlerini Türkçeye çevirme şansını yakalamıştım. Her metinde pedallara asılıp yokuş aşağı elleri bırakıp keyifle ilerlediğiniz yerler olduğu gibi aynı pedallarla boğuşup durduğunuz engebeler de olur. Bu mücadele zaman zaman metnin yazardan olduğunca bağımsız değerlendirilmesi gereğini bir kenara itmenize de neden olabilir. Yazar hayatını kaybetmişse metni evirip çevirip bakacak yeni açılar yaratmaya çalışırsınız, karşılıklı yorulduktan sonra metin eninde sonunda teslim olur. Yazar hayattaysa da aslında bundan farklı bir şey yapmazsınız ancak çözümünün karnınızı ağrıtacağını öngördüğünüz problemleri kaynaklarının rehberliğinde çözümlemek de bir ihtimal olabilir.

- Reklam -

Bugüne dek iki istisna dışında bu kartı pek kullanmadım. Birinde Şişkin’in öykü çevirilerinin edisyon sürecinde İngilizce baskının Rusçasında olmayan eklemeleri ve eksiklikleri için Mihail Pavloviç’e danışmıştım. Kendisi de benim yaşadığım türden bir şaşkınlıkla karşılamıştı (İngilizce dışındaki dillerden yapılan çevirileri İngilizce çevirileri üzerinden kontrol eden editörlere tam da buradan bir selam göndermek isterim). Diğerinde ise beni metnin yaratıcısına yazmaya iten çevirmenden çok okur merakıydı.

Taş, Kâğıt, Makas - Maksim Osipov

Andrey İvanoviç’in yolculuğunda sözü edilen savaşlardan bazılarına, yer yer kaybolduğum kısımların tam olarak nereleri olduğuna kestirmeden yanıt bulmak adına Faina Grimberg’e yazmıştım, o da bana Türkçe – anımsadıkça hâlâ yüzüm kızarır – “siz daha iyi bilirsiniz” diye cevap vermişti. Taş, Kâğıt, Makas’ı önceki çevirilerden farklı kılan Maksim Osipov’un metnin orijinalinin bulunduğu dosyaya çevirmenler için hazırladığı sayısı bine varan Charles Kinbotevari dipnotlardı.

Çevirmenin Rüyası Çevirmenin Kâbusuna Dönüşürken

Yukarıda sözünü ettiğim sebeplerden ilk anda çevirmenin rüyası gibi görünen bu durum zaman zaman kâbusa da dönmüyor değildi. Osipov’un doktor olması dolayısıyla öyküler tıbba dair birçok terim ve Rusya’daki doktorların yaşam pratiklerine dair bir dolu özellik barındırıyordu. Bunların anlaşılması adına yazarın aldığı notlar hikâyelere özel birer sözlük gibiydi, buradan bakıldığında daha konforlu bir çeviri deneyimi düşünülemezdi. Notların işaret ettiği bir diğer nokta ise İngilizce ile kıyaslandığında Rusça ve Türkçe arasında zaman zaman devreye giren bir tür “anlaşılırlık paktının” varlığıydı. Rusça uzunca bir süredir hayatımda olmasına rağmen bunu ilk defa bu netlikle görmemi sağlayan da Osipov’un notlarıydı. İşin huzursuz eden tarafı ise yazarın metni kontrol etme arzusunun satır altlarından çıkıp çevirmenin yakasına yapışmasıyla ilgiliydi. Serbest davranmaya, erek dilde analoglar bulmaya teşvik ettiği kısımlar çizili sınırları kaldırıyor, dolayısıyla kendinizi serbest hissedeceğiniz bir alan da kalmıyordu. Özgür kararlar almaya davet ederken özgürlüğü kısıtlamış oluyordu bir bakıma.

Derlemede yer alan öykülerin her biri yazar tarafından seçilmiş ve sıralanmıştı. Her birinin kahramanını tek vücutta toplayan öykü de en başta duruyordu. Ben çeviriye başlayıp belli bir yolu kat ettikten sonra Maksim Osipov Rusya-Ukrayna Savaşı’na karşı tutunduğu tavır dolayısıyla iltica etti. Bu süreci anlattığı Yol Yazısı Kitap-lık’ın 2022 Ekim sayısında yayınlandı. Öykülerinin kahramanlarından Rusya’nın göçmenlerinin hayatını başka ülkelerde, kendisi yaşamaya başlamıştı. Yazar 20.yüzyılın dört önemli göç kafilesinin yanına eklenecek beşinci göç dalgasının bir temsilcisi olmuştu, hatta Erivan’dan başladığı yolculuğun şimdilik son noktası Amsterdam’da Beşinci Dalga adında, savaşa muhalefetten göç eden yazarların eserlerini yayınlayan bir dergi de çıkarmaya başlamıştı. Bu süreçte kendisiyle yazışmayı sürdürdük. İçinde bulunduğu durum öykülerinin Türkçe çevirisiyle ilgilenmeye devam etmesini engellememişti, çevirinin gidişatını ilgiyle takip ediyordu.

Çeviriler – en azından benim için – belirli bir noktaya gelince, muhtemelen yazarın üslubunun çevirmeninkiyle uzlaştığı noktalarda daha hızlı ilerler, daha akıcı bir ritim kazanır. Tam o ritme eriştiğimi düşündüğüm zamanlarda 6 Şubat depremini yaşadık. Depremin yarattığı tedirginlik, kayıpların yarattığı derin üzüntü ve çaresizlik hissi, takip eden haftalardaki sarsıntılarla depremin kendini sürekli hatırlatması ve yaşam koşullarımızın değişmesi bir süre çeviriyi aklımdan dahi geçiremememe sebep oldu. Kitabın editörü Darmin Hadzibegoviç’in bu dönemde gösterdiği anlayış, çalışma takvimi ve biçimini yeniden ele almasıyla ilerlemek mümkün hale geldi. Kendisinin çeviriye kattıkları sadece bundan ibaret değildi, sayesinde çok verimli bir edisyon sürecini geride bıraktığımızı düşünüyorum. Yazının başında da sözünü ettiğim İngilizce çevirilerin birçokları için kutsal kitap işlevi görmesi yüzünden yapılan hataların gölgesi bu çeviriye düşmedi. Bu sayede yazarın bazı öykülerde tercih ettiği anlatıcı manevraları dümdüz edilmemiş oldu. Anlayışla dolu, çevirmenin kararlarına son derece saygılı bir edisyon süreciydi, bu yazı vesilesiyle kendisine bir kez daha teşekkür etmek isterim.

- Reklam -

Taş, Kâğıt, Makas - Maksim Osipov

Rusya’ya Dair Dürüst Anlatılar

Taş, Kâğıt, Makas’ı oluşturan öyküler benim tanıdığım Rusya’ya dair çok şey söylüyordu. Her bir kahraman benim de farklı zamanlarda yaşadığım ülkenin ayrı zamanlarında gördüğüm, tanıdığım, beraber çalıştığım, rastladığım insanların öyküleriydi. Bu haliyle hiçbir yabancılık hissetmedim metinlerin zamanına, mekânlarına ya da insanlarına. Dürüstlükleri de bir o kadar çarpıcıydı bence.

Osipov hem etnik hem de sınıfsal çuvaldızı kendine ve ülkesine saplamada bir beis görmüyordu Hezarfen ve Spree Nehri’nde adlı öykülerde. İnsanlığın hem unutmaya temayüllü hem de unutulmaya mahkum oluşunu bir bireye bir de topluma adeta kafasına vurarak anlatmıştı İyi Yürekliler’de. Moskova-Petrozavodsk ile derlemeye adını veren Taş, Kâğıt, Makas ülkeyi tanımayanlar için Rusya 101 niteliğindeki öykülerdi. Başlangıç öyküsü Evcil Kuşun Çığlığı bir türlü bastırılamayan çığlıktan müteşekkil tatlı bir giriş gibiydi. Okuyan birçok kişinin de ifade ettiği gibi Sonsuzluk Kasabası uzun soluğuyla, Gogol’ün, Çehov’un küçük insanını günümüz Rusya’sında yaşatmasıyla, küçük hayatların kırılganlığına karşı tahakküm edenin hoyratlığına sahne ışığını tutmasıyla, tiyatronun hayattan taşanların sızdığı küçük bir su birikintisi olduğunu göstermesiyle en öne çıkan öyküydü. Ancak çevirmenlikten ziyade okur olarak beni en çok etkileyen Denizin Dalgasıyla adlı öyküydü. Nedeninin öyküdeki köpeğin sonunun kaybettiğim dostlarımı çağrıştırması mı, çoğu zaman öykünün kahramanı Peder Sergi’de olduğu gibi bir ataletle verdiğimiz kararın ölüme dek bize eşlik etmesini göstermesi mi, yaşamın anlamsızlığının sadelikle yazılmış bir şiirini anımsatması mı olduğunu kestiremiyorum bugünden bakınca. Belki de her biri ayrı ayrı bu öyküyü farklı bir yere koymaya yetiyor benim için.

Maksim Osipov artık Amsterdam’da yaşıyor, geride bıraktığı ülkesinin kültürü, anadili için çalışmaya devam ediyor. Tıpkı yüzyılın farklı kafileleriyle Rusya’yı terk etmek zorunda kalmış İvan Bunin, Vladimir Nabokov, Marina Tsvetayeva, Nadejda Teffi, İosif Brodski, Mihail Şişkin gibi. Rusya üzerinden tarih boyunca hükümetlerin yazarlarla kurduğu ilişkiye dair zihin açıcı bir söyleşisi de var YKY Youtube kanalında. Bu söyleşide ifade ettikleri çevirmene rehberlik etmesi için hazırladığı notların okurlar için kısa özeti niteliğinde. Elbette çok daha geniş bir perspektiften. Tıpkı çeviri için hazırladığı notlarda olduğu gibi dilde de, tarihte de, tarihe karşı tutunduğu tavırda da iki ülkenin hayret verici benzerliğine, kendi iradesinden bağımsız dikkat çekiyor.

Erdem Erinç


Taş, Kâğıt, Makas hakkındaki yorumlarınızı bizimle Kayıp Rıhtım Forum üzerinden paylaşabilir, diğer çevirmen maceralarına buradan ulaşabilirsiniz.

Benzer içerikler için bizi Google Haberler üzerinden takip edebilirsiniz.

Konuk Yazar

Siz de Kayıp Rıhtım'da konuk yazar olabilirsiniz!

İletişim: [email protected]

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Yoshihiro Togashi İmzalı Hunter x Hunter Yeni Bölümler

Yoshihiro Togashi’den Sürpriz Paylaşım: “Hunter x Hunter” Yeni Bölümleriyle Geri Dönüyor

Neal McDonough, Tulsa King 2. Sezon

“Suits”in Yıldızı Neal McDonough, “Tulsa King” 2. Sezonda Sylvester Stallone’un Baş Düşmanını Canlandıracak