in ,

G. K. Chesterton’dan Peri Masalları Üzerine Bir Makale: “Periler Birçok Açıdan Gazeteciler Gibidir”

G. K. Chesterton, “Peri Masalları” adlı makalesinde peri masallarını ahlak dışı bulanlara kapsamlı bir cevap veriyor.

Peri Masalları - G. K. Chesterton
- Reklam -
- Reklam -

G. K. Chesterton, Peri Masalları adını taşıyan makalesinde masalları ahlak dışı bulan insanların nasıl yanıldığını anlatıyor.

Bay Perşembe, Don Kişot’un Dönüşü ve Garip Ticaretler Kulübü gibi kitapların yazarı G. K. Chesterton; 1874 ve 1936 yılları arasında yaşamıştı. İngiliz edebiyatının klasik kalemi tarafından kaleme alınan bu makale, Burcu Bayer’in derlediği ve Ketebe Yayınları tarafından yayımlanan Üç Elma kitabında kendisine yer buldu.

Kitaptan G. K. Chesterton imzalı Peri Masalları makalesini tadımlık olarak sizlerle paylaşıyoruz.

- Reklam -

Türkçesi Güneş Vezir
Editör Burcu Bayer

Peri Masalları – G. K. Chesterton

Bazı ciddi ve yüzeysel insanlar (yüzeysel insanların hemen hepsi ciddidir zaten) peri masallarının ahlak dışı olduğunu ilan ettiler; bu yargıya da devler ve delikanlılar arasındaki savaşta gelişen bazı tesadüfi durumlardan veya üzücü olaylardan -birtakım sevimsiz aldatmacalara ya da eşek şakalarına neden olmak gibi- yola çıkarak vardılar. Ancak bu itiraz yanlış olmanın ötesinde gerçeğin tamamen tersidir. Peri masalları sadece masum oldukları için ahlaki değil, aynı zamanda didaktik olma, etik kılma anlamında da ahlakidir. Periler ülkesinin özgürlüğünden bahsetmek iyi, güzel ama en yetkili anlatılara göre Periler ülkesinde aslında çok az özgürlük vardı. Çok da haksız olmayarak, modern hayatın insanı siyahi bir köle gibi ezdiği hissinde olan Bay W B. Yeats ve diğer hassas modern ruhlar, Periler Ülkesini özellikle ruhun bir meltem gibi istediği yöne esebileceği, kolaylığın ve sorumluluklardan feragatin dünyası olarak tasvir ettiler. Bilimin, kaprisli bir tanrının varlığı fikrini kınadığı yerde Bay Yeats’in okulu bu dünyada herkesin kaprisli birer tanrı olduğunu ileri sürmektedir. Sanatın nihai anarşisinin tipik bir örneği olan Bay Yeates, kendisini İngilizce yazan şairler arasında bir ilk yapan (İrlandalılar fiziksel saldırı pratiğine aşina olduklarından İngilizler arasında ilk demiyorum) üzgün ve görkemli edebi üslubuyla yüzlerce kez perilerin berbat koşullardaki özgürlüğünden dem vurmuştur.

Kimsenin yaşlı, yorgun, bilge
Kimsenin yaşlı, sofu, vakur olmadığı o yer

Ama yine de (bunu söylemem şaşırtıcı olacak ama), Bay Yeats’in perilerin asıl felsefesini gerçekten bilip bilmediğinden şüpheliyim. Kendisi yeterince yalın değil; yeterince aptal da değil. Gerçi bunu söyleyebilecek kişi ben de değilim aslında, çünkü aptallık konusunda Bay Yeats’i her zaman alaşağı edebilecek noktadayım. Periler beni Bay Yeats’ten daha çok seviyorlar: Beni daha çok içlerine alabiliyorlar. Ayrıca, bir tepenin ya da bir dalganın ucundaki bu özgür, vahşi ruhların gerçekten de folklorun merkezi ve özü olup olmadığına dair de şüphelerim var. Şairlerin bir yerde hata yaptıklarını düşünüyorum: onlar, peri masallarının dünyası bizimkinden daha şaşaalı, daha değişik diye bu dünyanın ahlaki açıdan daha aşağıda olduğunu farz ettiler; ancak gerçekte periler ülkesi daha ahlaklı olduğu için daha görkemli ve farklıydı. Modern bir hapishanede bir çocuk doğduğunu düşünün. Modern bir hapishanenin insani herhangi bir şey doğurması mümkün değildir elbette çünkü orası her zaman insanlık dışı, insanlık dışı olmadığı zaman bile insanlık dışıdır. Ama farz edin ki bir çocuk doğdu ve buradaki amansız sessizliğe ve iğrenç kayıtsızlığa alışkın bir şekilde büyüdü ve yine farz edin ki günlerden bir gün Fleet Sokağı’ndaki hayatın ve komedinin içine salıverildi. Elbette Fleet Sokağı’ndaki edebiyat insanlarının özgür ve mutlu bir ırk olduğunu düşünürdü; lakin çok ironik bir şekilde maalesef durum bunun tam tersidir! Ve benzer şekilde Fleet Sokağı’ndaki bu emekçi köleler de perileri bir an için gördüklerinde onların tamamen özgür olduğunu zannederler. Ancak periler bu ve diğer birçok açıdan gazeteciler gibidir. Periler de gazeteciler de aşikar bir neşeliliğe ve aldatıcı bir güzelliğe sahiptirler. İkisi de hoş ve yasadan azade görünürler göze; gündelik işlerin çirkinliğine düşemeyecek kadar mükemmel. Ama bu, varlıklarının apansız hoşluğundan kaynaklanan bir yanılsamadır. Gazeteciler de periler ülkesi de yasaya tabidir.

Üç Elma: Mitoloji, Folklor, Fantastik - Burcu Bayer

- Reklam -

Peri masallarının ciddi bir şekilde okursanız göreceksiniz ki hepsinde ortak olan bir nokta vardır, barış ve mutluluğun sadece tek bir koşulda var olabileceği fikri. Ahlakın özü olan bu fikir, çocuk masallarının da temelini oluşturur. Periler ülkesinin mutluluğu pamuk ipliğine bağlıdır. Külkedisi’nin büyülü tezgahlarda dokunmuş, mükemmel ötesi bir elbisesi olabilir ama gece yarısından önce eve dönmelidir. Kral perileri bebeğinin vaftiz törenine davet edebilir, ancak tüm perileri çağırmazsa başına korkunç olaylar gelecektir. Mavi Sakal’ın karısı şatodaki bütün odalara girebilir, biri hariç. Bir kediye verilmiş söz tutulmaz ve her şey ters gitmeye başlar. Kraliçe sarı cüceye verdiği sözden cayar ve bütün dünya bir anda altüst olur. Bir prenses, yüzünü asla görmemesi koşulu ile Eros’un karısı olur: Bir gece merakına yenilip mumu yakar ve Eros’u görür, bunun üzerine terk edilir. Bir kadına asla açmaması tembihlenerek bir kutu verilir; kadın kutuyu açar ve dünyanın bütün kötülükleri ona musallat olur. Bir kadın ve bir adam yasak meyveyi yememeleri koşuluyla bir bahçeye konulurlar: O meyveyi yerler ve bahçeden kovulurlar.

İşte bu durum, bütün mutluluğun tek bir yasağa bağlı olması, bütün güzelliklerin tek bir hatayla bozulması fikri folklorun belkemiğini oluşturur. Şimdi, bununla bağlantısı olan ya da bu ilkenin temsil ettiği pek çok felsefi ve dini düşünce vardır ancak ben burada onlarla uğraşmak derdinde değilim. Ahlakın bu peri masalı tarzı ile öğretilmesi gerektiği açıktır; kişi yasak olanı yaparsa, ona bahşedilen diğer her güzel şeyi de tehlikeye atar. Karısına verdiği sözü tutmayan bir adama, eşi bir kedi bile olsa, peri-kedi hikâyesi üzerinden bu tür davranışların kötü sonuçlar doğurabileceği hatırlatılmalıdır. Bir kasayı açmaya çalışan hırsızın kulağı tam da Pandora’nın durduğu vahim noktada durduğu: Yasak kapağı açarak tüm kötülükleri serbest bırakmasına ramak kaldığı anımsatılarak çekilmelidir. Birinin elma ağacından elma yiyen çocuğa, hayatının mistik bir anına geldiği hatırlatmalıdır; bir elma onu diğer tüm meyvelerden mahrum edebilir. Peri masallarının sarsılmaz ahlakı budur ve yasasızlığın tam tersine bütün yasaların köküne kadar uzanır. Masallar, her bir Emir için rasyonel birer temel bulmak yerine (ortak ahlak kitapları gibi), tüm Emirler için geçerli olan esas mistik temeli bulur. Biz işte bu katlanılması zor periler ülkesindeyiz, lakin görmekten zevk aldığımız bu hoyrat dünyayı öyle kılan koşullarla takışmak da bize düşmez. Yasaklar gerçekten de sıra dışıdır ama imtiyazları da bir o kadar özeldir. Mülkiyet kavramı, başka birinin elması fikri hakikaten tuhaftır; fakat öte yandan cennette elma olması da başlı başına tuhaf bir durumdur. Bir oturuşta on şişe şampanya içemiyor olmam gariptir ama bakılınca şampanyanın kendisi garip bir şeydir zaten. Eğer perilerin içeceğini içeceksem perilerin kurallarına göre içmeliyim. Üç gümüş kaşık ile çirkin bir polis memuru arasındaki sarih mantıksal bağlantıyı göremeyebiliriz; ama masaldaki üç ayı ile devin ya da gül ile kükreyen bir canavarın arasındaki mantıksal bağlantıyı kim görebilir ki zaten? Sadece ahlaki yanlarını sebebiyle tat almayız peri masallarından, aynı zamanda ahlakilik bizi hem mucizenin hem savaşın büyülü dünyasına taşıyabildiği için de zevk alırız.

G. K. Chesterton


Kaynakça: Burcu, B., “Üç Elma: Mitoloji, Folklor, Fantastik”, Peri Masalları – G. K. Chesterton (1. Baskı), içinde, Ketebe Yayınları, İstanbul. 2021, s. 139-143

Konuk Yazar

Siz de Kayıp Rıhtım'da konuk yazar olabilirsiniz!

İletişim: [email protected]

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Vesper fragmanı

Distopik Gelecekte Geçen Bilimkurgu Filmi “Vesper”dan Fragman

NASA, UFO Arayışı Konusunda Hız Kazandı

NASA, UFO Arayışında Hızını Artırıyor: Uzaylı Araştırmalarına Yüksek Öncelik Verilecek