F*ck Kelimesinin Tarihteki İlk Kaydı Yine Bir Salgın Dönemine Ait

- Reklam -

Koronavirüs salgını 21. yüzyılın ciddi sınavlarından birisi olarak tarihe geçti. Fakat bu tip krizlerin yalnızca günümüze has olmadığını hatırlamak gerek. Belki de insanlığın savaştığı en eski düşmanlardan birisi olan salgınlar, çağlar boyunca bizimleydi.

Dünyayı ve özellikle Avrupa’yı defalarca vuran veba salgınında insanlar bir süre kendilerini izole etmişlerdi. “Kara Ölüm” olarak da adlandırılan büyük veba salgınları 1629’da İtalya, 1665’te Londra, 1679’da Viyana’yı da sarmıştı.

1568 yılında karantinada canı sıkıldığı için yapacak bir şeyler aramaya başlayan genç George Bannatyne, aynı zamanda İngilizcenin meşhur argo sözcüklerinden “f*ck”ı yazılı bir belgede kullanan ilk insan olarak kayıtlara geçti. Belgenin adı ise Bannatyne El Yazması.

- Reklam -

Kitabın, İskoç edebiyatının en değerli eserlerinden birisi olduğu da söylenmekte. Ne yazık ki geriye kalan kopya sayısı oldukça az. Belirtilenlere göre George, veba salgını nedeniyle Edinburgh’taki evinde otururken şiir yazmaya başlıyor. Hatta dizelerinde şu sözler de mevcut:

“Bu kitap, hepimizin elini ayağını işlerinden çektiği bir veba salgını döneminde yazıldı.”

F*ck Sözcüğünün Kullanıldığı En Eski Kayıt

El yazmasında, William Dunbar’ın iki şairin birbiriyle atışmasını konu alan ünlü şiiri The Flyting of Dunbar and Kennedie de mevcut. Bir yerde Kennedie, Dunbar’a “wan fukkit funling” şeklinde bir ifade kullanıyor. Glasgow Üniversitesi’nde dilbilim tarihiçisi olan Dr. Joanna Kopaczyk’a göre bu metin, “f*ck” sözcüğünün kullanıldığı en eski kayıt.

Yine belirtilenlere göre el yazması, 1772’de bir kütüphaneye bağışlanana kadar Bannatyne’nin ailesinin bir yadigarı olarak saklı kalmış. Eser, günümüzde National Library of Scotland’ta güvenli bir şekilde tutulmakta.

- Reklam -

İskoç tiyatro yönetmeni, yazar, oyuncu ve müzisyen Cora Bisset, “Scotland – Contains Strong Language” adlı belgeselinde bu el yazmasına da özel olarak yer verecek.

El yazmasının, günümüzde İngilizcede kullanılan birçok küfrü içerdiği de söyleniyor. Söz konusu küfürler, o dönemde iyi niyetli bir şaka olarak görülüyormuş.

Hiç şüphesiz, tarih tekerrür ediyor. Bugün de sağlığımız için evimizde oturuyoruz ve elimizde ortaya yaratıcı eserler koymak için fırsat var. Kim bilir, belki de bugün yazılarımızda kullandığımız bir kelime asırlar sonrasına kadar ulaşır.

İnsanlığın geçmişte karşılaştığı salgın dönemleriyle alakalı bildiğiniz başka ilginç detaylar var mı? Bu dönemde kaleme almaya başladığınız hikâyeler varsa duymak isteriz. Tüm “yaratıcılığınızı” kullanarak Kayıp Rıhtım Forum’da yorumlarınızı bizimle paylaşabilirsiniz.