İlk defa 1952 yılında Journey Into Mystery serisinin 85. sayısında gördüğümüz Loki, kısa zamanda kardeşi Thor’un en azılı düşmanlarından biri olarak anılmaya başlamıştı. Fakat kötülük ve kurnazlık tanrısının şimdiki bildiğimiz haline gelmesi ise oldukça zaman aldı. Stan Lee, Larry Lieber ve Jack Kirby karakteri ilk defa karşımıza çıkardıklarında, Thor’un en temel güçlerinin bile farkında değildi.
Başlangıçta yayınlanan Thor çizgi romanları bugün Marvel Sinematik Evreni’nde izlediklerimizden çok daha farklıydı. Serinin ilk birkaç sayısında Yıldırım Tanrısı, bir doktor olan Donald Blake’in bedeninde kaya yaratıklarıyla savaşıyordu. Fakat kendisinin bir tanrı olduğundan haberi yoktu. Çekicini eline aldığında Thor’un gücüne ve görünüşüne kavuşuyor ancak onun anılarını hatırlayamıyordu. Hikâyenin sonunda Blake’in aslında Thor olduğu, Odin’in oğluna bir ders vermek için onu Midgard’a gönderdiği açığa çıkıyordu. Bu olaydan sonra Thor Midgard’da Dünya’yı uzaydan gelen kötülüklere karşı korumak üzere kalmıştı.
Loki ve Thor’un Bitmek Bilmeyen Mücadelesi
Loki’nin hikâyeye dâhil olması ise tam bu noktada başlar. Asgard’da hapis kaldığı ağaç zindanından kaçtıktan sonra Thor’dan intikam almak üzere Midgard’a gelen Loki, kardeşine meydan okur. Kardeşinin dikkatini etraftaki birkaç masum insana saldırarak çektikten sonra Yıldırım Tanrısını kolayca hipnotize eder. Daha sonrasında çekicini göle fırlatmasını söyler ama bir problem vardır. Çünkü Mjölnir Thor’a geri dönebilmektedir. Dolayısıyla Yıldırım Tanrısının çekici fırlatması aslında hiçbir işe yaramayacaktır. Sonrasında yaptığı planın saçmalığını fark eden Loki’nin aklına daha da saçma bir plan gelir. Eğer Thor çekicinden yeterince uzun süre uzak kalırsa insan bedenine geri dönecektir. Böylelikle hemen bir yanılsama yaratır ve Thor’un çekicinden bir süre uzak kalmasını sağlar. Plan gerçekten işe yaramış kardeşi Donald Blake’e dönmüştür. Ancak Thor’a yaptığı hipnotize büyüsü sadece Thor’un üzerinde etkili olacağından, Blake dönüşmesiyle büyü bir anda etkisini kaybeder. Böylece kendine gelen Blake çekicini geri çağırır.
Hikâye ilerledikçe Loki’nin kardeşinden kaçışını okuruz. İlk önce bir kuşa, sonra bir insana ve kanatlı bir ata dönüşür. En sonunda bir balığa dönüşüp suya atladığında Thor’un şu sözlerle arkasından suya girer: “Efsaneye göre Loki’nin güçleri suda işe yaramaz, onu kurtarmazsam boğulacak!” Ardından kardeşini yakalar ve sudan çıkarıp Asgard’a götürür.
Loki Yoluna Disney+ Dizisi Macerası ile Devam Ediyor
Çizgi roman karakterlerinin zaman içerisinde gerçek kimliğine oturmasına alışkınız. Gerçek motivasyonunu, karakterini hatta kostümünü bulabilmesi için birkaç farklı yazarın ve çizerin elinden geçmesi gerekiyor. Fakat Loki için bu beklenenden biraz daha uzun sürmüş gibi gözüküyor.
İlk hikâyesi ile çok farklı bir kişiliğe sahip olan Loki şimdilerde Tom Hiddleston tarafından başarıyla canlandırılan Disney+ dizisi olarak yoluna devam ediyor. Marvel Sinematik Evreni’ne dâhil olan yapım Loki’nin gerçekten ne kadar kurnaz ve muhteşem bir zekâya sahip olduğunu ortaya koyuyor. İzleyiciler tarafından da oldukça beğenilen yapım gelecek bölümleriyle merak uyandırmaya devam ediyor.
Siz Loki karakteri hakkında neler düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Screen Rant
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!