in ,

Skandar ve Unicorn Hırsızı – Şebnem Tansu | Çevirmenin Çemberi: “Çeviriye Başlamadan Önce Yarısından Fazlasını Okuduğum Tek Kitap…”

Şebnem Tansu, unicornları farklı bir şekilde resmeden A.F. Steadman imzalı “Skandar ve Unicorn Hırsızı” kitabının çeviri macerasını anlatıyor.

Skandar ve Unicorn Hırsızı - Şebnem Tansu | Çevirmenin Çemberi
- Reklam -
- Reklam -

A.F. Steadman imzalı Skandar ve Unicorn Hırsızı kısa süre önce Epsilon Yayınevi etiketiyle Türkçeye kazandırıldı. Romanın çevirmeni Şebnem Tansu, eserin tercüme sürecini Kayıp Rıhtım okurları için kaleme aldı.


Birinin hayal dünyasına girip onu başka bir dile aktarmaya çalışmak çok kolay bir süreç değil.

Yazarın gözünde canlanan sahneyi, vermek istediği hissi, kelime oyunlarını aynı coşkuyla okura yansıtabilmek için aynı cümleyi onlarca kez silip yazdığım yine de keşke yazarı yanımda olsa da aynı duyguyu yakalayıp yakalayamadığımı ona sorabilsem dediğim çok olmuştur.

- Reklam -

Benim için çeviri yapmayı uzanıp kitap okumaktan ayıran şeylerin başında araştırma süreci geliyor. Bir kitabın okuruyken kendimi akıp giden hikâyeye kaptırma lüksü çeviri sürecinde yerini yazarın kullandığı kültürel ve mekânsal öğelerle ilgili araştırmaya bırakıyor. Okul yıllarında çoğu öğrenci gibi ‘gerçek hayatta ne işime yarayacak?’ diye hayıflanmış biri olarak çeviri sürecinde belki bir daha hiç kullanmayacağım bilgileri, örneğin bahsi geçen bir yemeğin reçetesini, bazen bir mimari yapının özelliklerini, bölgeye ait özel günleri, bayramları, varsa atıf yapılan bir figürü, ülkeye ait bir kültürü öğrenmek için harcadığım kimi zaman yorucu çabadan keyif alıyor, bunları anlamadan yapacağım çevirinin yavan, duygudan hatta manadan uzak kalacağını düşünüyorum.

Skandar ve Unicorn Hırsızı ile Tanışma Macerası

Kitap önerisi geldiğinde tıpkı kitap alırken yaptığım gibi ilk birkaç sayfayı okuyor, sayfalar beni içine aldığı anda o hikâyeyi Türkçe seslendirmeye başlamak için can atıyorum. Konfüçyüs şöyle demiş: “Sevdiğin işi yapıyorsan ömür boyu çalışmazsın.” Evet, çeviri benim işim ama ben çalışmıyorum. Hazırlık sürecine ilk üç ya da dört bölümü okumakla başlıyorum, kitabın tamamını okumuyorum. Bölüm bölüm ilerlemeyi seviyorum. Hikâyenin sonunu bilmemenin heyecanı beni kitaba daha da bağlıyor. Bu rutinimi ilk kez Skandar ve Unicorn Hırsızı kitabında bozdum. Neden mi?

Skandar ve Unicorn Hırsızı - A.F. Steadman

Çocukken çok istediğim o Barbie evine, Barbie’nin boynuzu pembe, yeleleri gökkuşağı renklerinde olan tek boynuzlu atına sahip olamamanın yine çocukça üzüntüsünü defterlerime yapıştırdığım simli etiketlerle gidermeye çalışmıştım. Tam da bu yüzden olacak Skandar ve Unicorn Hırsızı kitabının ilk sayfasını okuduğumda yanlış anladığım hissine kapıldım. Rengarenk boynuzları, güler yüzleriyle tanıdığım o sevimli karakterden bir canavar yaratılmıştı.

Daha ilk sayfasında merakımı fazlasıyla çektiğini bu yüzden de çeviriye başlamadan önce yarısından fazlasını okuduğum tek kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Kitabın baş kahramanı Skandar Anakara’da yaşayan on üç yaşında bir çocuk. Kendini bildi bileli tek hayali Ada’ya gidip binici olabilmek. Unicornlar, on yıllar öncesine kadar Anakaralılar için -tıpkı benim gibi- sevimli ve hayali yaratıklarken birden Ada’dan gelen bir haberle gerçeğin bambaşka olduğu ortaya çıkıyor.

Anakaralıları tek boynuzlu atların gerçek olduğuna ikna eden Ada’nın Anakaralı çocuklara ihtiyacı var. Unicornların daha yumurtadan çıkmadan on üç yaşındaki çocuklarla bağ kurması gerekiyor. Bağ kurmayan unicornlar vahşileşiyor. On üç yaşında yeteri kadar nüfusu olmayan Ada olası bir istila riskini almamak için Anakara’ya gerçekleri açıklamak zorunda kalıyor.

Her sene on üç yaşını dolduran çocuklar Kuluçkahane sınavına giriyor ve sadece sınavı başarıyla geçenler Binici eğitimi almak için Ada’ya gidiyor. Zamanının gelmesini sabırsızlıkla bekleyen Skandar’ın etrafında gelişen olaylar her sayfada heyecanı yüksek tutmayı başarıyor.

Bu tür kitapların hayal dünyamızı ne kadar genişlettiğini söylemememe gerek var mı bilmem? Skandar ve Unicorn Hırsızı, Ada hayatıyla daha önce görülmemiş manzaraları gözümüzde canlandırmamızı sağlamanın ötesinde tıpkı bir polisiye romanı gibi okuru bir iz sürmeye de yönlendiriyor. Aynı anda heyecan, renkli bir dünya ve bir bulmaca içeren kitabın sayfalarını kovalamak benim için hayli eğlenceli bir deneyim oldu.

- Reklam -

Skandar ve Unicorn Hırsızı - A.F. Steadman

Skandar’ın Zorlayıcı ve Keyifli Kısımları

Kitabın çevirisini yaparken beni en çok zorlayan neydi ve en çok neden keyif aldığım sorusuna aynı cevabı verebilirim aslında: Daha önce hiç görmediğim bir dünyaya Ada’ya ayak basmaktı.

Daha önce ayak basılmamış mekanlarda gerçeklik bilgimizin dışındaki karakterlerle yolculuk yapmak ve o yolu eksiz aktarmaya çalışmak eğlenceli olduğu kadar zorluydu da. Kitabın çevirisini yaparken bilinmeyen bir ortamda olmak her çevirmeni konfor alanından uzaklaştırıyor bence. İşte çeviri sürecimin en zor kısımları da burada başlıyor. Yazarın hayal ettiğiyle okuduğumda benim hayal ettiğimin birebir örtüşmesini sağlamak hayli çaba ve vakit istiyor.

Sıradan bir okul yemekhanesiyle Ada’daki Oluk arasındaki fark çeviriyi yaparken sizi resim çizmeye itiyor. Dilin zenginliğinin önemini bu kadar net anlamam çeviriye başlamamla oldu diyebilirim. Bazı kelimelerin Türkçede karşılığının olmaması, bahsi geçen bitkilerin, ağaçların doğru isimlerini, Ada’daki mekânların özellikle de unicornların orijinaliyle uyumlu ve kulağa hoş gelen karşılıklarını bulma çabası çeviri sırasında beni zorlayan kısımlar oldu. İsimlerin zihinde bir görüntü oluşturduğunu düşündüğümden isim verme sürecinde bazı tek boynuzluların beni hayli yorduğunu kabul ediyorum.

İngilizcede isim yerine sıkça dişi ya da erkek zamir kullanılıyor Türkçede şahıs zamirinde dişi-erkek ayrımı olmadığından bazen isimleri metin içinde çok kullanmak zorunda kalıyoruz. Skandar ve Unicorn Hırsızı’nda gerek unicornlar gerekse öğrenci ve öğretmen isimlerini kullanırken tekrara düşüp kulak tırmalamamaya çalışmak da yine beni zorlayan kısımlardan biri oldu diyebilirim.

Skandar ve Unicorn Hırsızı - A.F. Steadman Önsöz

Peki kitabı çevirirken nelerden keyif aldım? Skandar ve Unicorn Hırsızı baştan sona hikâyesiyle beni çok eğlendirdi. Yazarın hayal dünyasında gezinmek ve zaman zaman hayalleriyle yarattığı o dünyada kaybolmak zorlayıcı olsa da her anı çok keyifliydi. Daha önce hiç görmediğim resimlere bakmak, o yerleri gözümde canlandırmak ve sonrasında bunları Türk okuyucularla buluşturma şansına sahip olmak hemen her çeviride olduğu gibi burada da heyecanımı hep dinamik tuttu.

Kitapta beni en çok etkileyen bağa ve yalnızlığa yapılan vurguydu. Belki de yaşım dolayısıyla ana duygu olarak aldığım bağ kurmanın önemine yapılan vurguya ek yalnızlığın sonsuza dek ölen vahşi unicornlar olarak tarifinin müthiş bir zekâ ürünü olduğunu düşünmeden edemiyorum.

Birbirinden farklı karakterlerin arkadaş olma süreci, içine düştükleri çıkmazlardan birlikte çıkma çabaları, satır aralarındaki birlik olunduğunda her şeyin görece kolay olduğu mesajı ve çok daha fazlasıyla en zorlandığım kısımlar da dahil çevirisinin hemen her anından keyif aldığım bir kitaptı.

Şebnem Tansu


Skandar ve Unicorn Hırsızı hakkındaki yorumlarınızı bizimle Kayıp Rıhtım Forum üzerinden paylaşabilir, sitemizde yer alan diğer çevirmen maceralarını buradan okuyabilirsiniz. Aynı zamanda tüm içeriklerimizden anında haberdar olmak adına bizi Google Haberler üzerinden takip edebilirsiniz.

Konuk Yazar

Siz de Kayıp Rıhtım'da konuk yazar olabilirsiniz!

İletişim: [email protected]

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Jüpiter Yeni Keşfedilen Uydular

Jüpiter’in Yörüngesinde 12 Yeni Uydu Keşfedildi: Toplam Uydu Sayısı 92’yi Bulan Gezegen, Satürn’ü Geride Bıraktı

Google Deprem Bölgesi Güvenli Yerler Haritası

Google, Deprem Bölgesindeki Güvenli Yerleri Listeledi