in ,

Denis Villeneuve’ün Rüyası “Dune Üçlemesi”

Denis Villeneuve, “Dune” serisini üçleme yapma isteğini yinelerken bunun kendisi için bir rüya olacağını açıkladı.

Dune Üçleme Olabilir: Denis Villeneuve'ün Rüyası
- Reklam -
- Reklam -

Denis Villeneuve, Dune serisine hayranlığını dile getirmeyi sürdürüyor. Kanadalı yönetmen, henüz resmi olarak onaylanmayan üçüncü filmin neden gerekli olduğuna dikkat çekti.

Frank Herbert‘ün dünyaca ünlü bilimkurgu serisi Dune; daha önce sinemaya 1984’te David Lynch tarafından aktarılmıştı. 1970’lerde ise Alejandro Jodorowsky bu adaptasyon için bir girişimde bulunmuş ancak proje bir türlü hayata geçirilememişti.

Dune serisini çağdaş ve geniş imkânlarla ele alma fırsatı bulan tek kişi ise Arrival, Blade Runner 2049 ve Sicario ile adından söz ettiren Denis Villeneuve olmuştu.

- Reklam -

Timothée Chalamet, Zendaya, Rebecca Ferguson, David Dastmalchian, Jason Momoa, Dave Bautista, Oscar Isaac ve Javier Bardem gibi oyunculara ev sahipliği yapan ilk film 2021’de vizyona girmiş ve 6 dalda Oscar almıştı. Yapımcısına dünya çapında 402 milyon dolar kazandıran filmin ikinci bölümünün ise bu yıl içinde vizyona girmesi bekleniyordu. Ancak oyuncu ve senarist grevi Part Two için planları bozmuştu.

Denis Villeneuve, Sinemaya Taşınacak “Dune Üçlemesi” için Israrcı

Dune Üçleme Olabilir: Denis Villeneuve'ün Rüyası

2021’de Çöl Gezegeni’nin üçleme olması gerektiğini dile getiren Denis Villeneuve, macerayı Frank Herbert’ın Dune Mesihi kitabını perdeye taşıyarak sonlandırmak istediğini çokça aktarmıştı.

Empire Magazine‘e konuşan Villeneuve, bu hayalini bir kez daha tekrarladı. Dune: Messiah kitabının okuyucular tarafından Paul Atreides’in bir kahraman olarak düşünülmesine tepki olarak yazıldığını ifade eden yönetmen, film serisinin sonu için üçüncü yapım hakkında bir şeyler yazmaya başladığını da belirtti.

“Eğer bunu bir üçleme yapabilirsem rüyalarım gerçekleşmiş olur. Dune: Messiah, insanların Paul Atreides’i bir kahraman olarak algılamasına tepki olarak yazıldı. Ki onun yapmak istediği de bu değildi. Benim uyarlamam onun bir ibret olduğu fikrine daha yakın. Bundan sonra kitapla çok daha ezoterik bir hâl alıyor. Bazı şeyler yazdığımı söylemeliyim.”

- Reklam -

Çocukluğundan beri seriyi uyarlamak isteyen Villeneuve, filmi iki bölüme ayırarak hayatının hayalini gerçekleştirmiş olsa da, potansiyel bir üçüncü film için kapıyı her zaman açık bıraktı. İlk film vizyona girdiğinde Radio-Canada‘ya konuşan yönetmen, Dune: Messiah uyarlamasıyla ilgilendiğini de açıklamış ve Paul Atreides’in hikâyesinde en azından bir üçleme gördüğünü ama henüz bunun ötesini düşünmek istemediğini belirtmişti. Şimdi bu hayali gerçeğe daha da yaklaşıyor gibi görünüyor.

Dune Üçleme Olabilir: Denis Villeneuve'ün Rüyası

Dune: Part Two filmi 15 Mart 2024‘te vizyona girecek.

Siz Denis Villeneuve’ün Dune serisinin film uyarlaması için çizdiği “üçleme rotasını” nasıl değerlendiriyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum‘da paylaşabilir, sinema dünyasından yeni gelişmeler için bizleri Google News‘ten takip edebilirsiniz.

Kaynak: Screen Rant

Devrim Beyaz

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunuyum. 2016'dan beri serbest editörlük yapıyor, çeşitli internet siteleri ve dergiler için haber ve incelemeler kaleme alıyorum.

2 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for W4YNE W4YNE dedi ki:

    Ben üçlemenin olacağına inanıyorum. İşi bilen yönetmenin başında olması da bu seriyi ayrı bir seviyeye çıkarıyor. Umarım Denis Villeneuve bilim kurgu janrında eserler vermeye devam eder.

  2. Avatar for GKS GKS dedi ki:

    Rama serisini de ekrana uyarlayacak diye biliyorum. Dune’u film olarak çok beğeniyorum ama kitap uyarlaması olarak, ki zaten büyük bir kitleye hitap edecek dengede bir uyarlama olması pek mümkün değil 2 tane yönetmeni devirmiş bir seriden bahsediyoruz, biraz belirsiz bir filmdi ilk film. Dune içerisinde oldukça fazla şarkiyatçılık eleştirisi yer alıyor. Farklı gezegenlerden karakterlerin ortak terimler kullanması, çok stereotipik beyaz kurtarıcı görünümlü bir potansiyel lider, kurtarmaya gideceği ‘‘ilkel’’ toplumların kültürel terimlerini kullanması daha çok önceden, örneğin. Dinlerin ve kültürlerin diyalektiğine güzel bir örnekti o ama filmde çıkarılmıştı bunlar. Üstelik karizmatik tanrı-lidere atfedilen (Nixon zamanlarına dair yazarın bir eleştirisi, kendisi Amerika’da çok sevilen bir liderdi ama dış politikada izlediği stratejilerle aslında ne kadar ‘‘evil’’ bir insan olduğu açıktı.) sınırsız yetkinin nelere sebep olabildiğini işliyor kitap. Keza zaten devam kitaplarında beyaz kurtarıcı görünümlü anti-kahramana dönüştüğünü görüyoruz Paul’ün. İlk filmde bunu çok ince bir çizgide bıraktı, umarım kitapla aynı doğrultuda ilerler. Filmde bu kısımlar çıkarılmıştı, örneğin. Önemli ayrıntıları ıskalamıştı. Liet Kynes ölürken çöle yutuluyordu ama filmde Sardoukar öldürüyor. Bu çok önemli bir ayrıntı çünkü Kynes aslında bir cizvit iken daha sonra bir noktada farklı bir yöne yönelmiş ve idealleri doğrultusunda gezegeni ehlileştirme planları olan zeki bir bilim insanıydı ama neticede ekolojiye yenik düştüğünün simgesel bir anlatısıydı o. Yazarın röportajlarından birinde bilimin tek başına özellikle sayısız değişkene sahip insan etkileşimlerinde siyah-beyaz rol üstlenemeyeceğini, idealinden sapıp gri bir yerde bulunacağından bahsediyordu. Kynes üzerinden anlattığı bir meseleydi belki de bu. Kültürel karşıtlıklar ve ortaklıklar aslında yazıldığı dönemin Amerikasının göçmen politikalarına da bir eleştiri niteliğindeydi. Farklı gördüğün, o kadar da farklı değil şeklinde. Emperyalizmi de eleştiriyordu aynı şekilde. Bunlara ilk filmde ulaşmak pek mümkün olmadı dolayısıyla umarım biraz daha elle tutulur taraflara da dokunur devam filmlerinde.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kayıp Malezya Uçağı - Midye Kabukları

Midye Kabukları, Kayıp Malezya Uçağını Bulma Operasyonunda Kilit Rol Oynayabilir

Alfa Kitap Çizgi Roman Seçkisi

Alfa Çizgi Roman Seçkisi ile Hayal Dünyasının Sınırlarına Görsel Bir Yolculuk