Hakan Tunç
Bağımsız kitapçı ve kırtasiyecilerden ortak bir bildiri geldi. Türkiye genelinde faaliyet gösteren 250’den fazla kitabevi ve kırtasiyecinin imzasıyla çıkan bildiride, olumsuz koşullar altında daha fazla dayanamadıklarını ve acilen alınması gereken önlemleri sıraladıkları bir madde paylaştılar.
Türkiye’deki ekonomide yaşanan olumsuz gelişmelerin kitap sektörüne de olumsuz etkileri gitgide artıyor. Ekonomik zorluklar altında debelenen yayınevleri ve dergiler bir süredir gündeme geliyordu. 2021’in sonunda yaşanan kur krizi ile birçok yayınevinde kritik bir süreç başlamış ve 30 TL’lik bir kitabın 70-80 TL’lik etiket fiyatlarına ulaşacağı belirtilmişti. Yeni yılla birlikte gelen elektrik ve vergi zamları ise mevcut fiyatların üzerine yüzde 30’luk bir artışın daha yolda olacağının işaretleriydi.
Bir yandan uzun yıllardır yayın hayatına devam eden dergilerin de basımlarında aksamalar yaşandı. Örneğin 15 yıldır ilk defa yeni sayısını yayımlayamayacağını duyuran Notos Kitap, Ocak-Şubat 2022 tarihini boş geçti. Maliyetlerin ciddi ölçüde arttığını belirten dergi, Mart-Nisan 2022 aylarını 90. sayısı olarak yayımlamaya karar verdi.
Hemen ardından Şubat 1990 tarihinden beri düzenli olarak yayım hayatına devam eden Dergâh Dergisi de yaptığı açıklamada Şubat 2022 tarihli 384. sayısı ile yayınlarına ara vereceğini duyurdu. Şimdilik ne zaman devam edeceği de belli değil.
Bağımsız Kitapçı ve Kırtasiyeciler: “Devletin Kira Yardımı Dahil Olmak Üzere Kolaylaştırıcı Teşviklerde Bulunmasını Talep Ediyoruz”
Bağımsız kitapçı ve kırtasiyeciler de, ekonomik zorluklar altında yaşadıkları sorunları dile getiren bir dizi madde yayımladılar ve yetkililere çağrıda bulundular.
“Bağımsız kitapçınızdan mesajınız var!” başlığıyla yayımlanan bildiride, şehir kültürünün vazgeçilmezi olan, kültürel iklimin oluşmasında önemli rol oynayan, okura kitap sevgisini kazandırmada başat rol sahibi biz kitabevlerinin uzun süredir zorlu bir mücadelenin içinde olduğu belirtildi.
Kitap fuarlarında etkin olarak yer almaktan, sabit fiyata geçişin sağlanmasına, belediyelerin ve yer kurumların kitap tedariklerini yerel kitapçılardan temin etmelerine ve devletin kültür politikası çerçevesinden kitabevlerine kira yardımı yapması gerekliliğine kadar birçok madde arka arkaya sıralandı.
Kırtasiyeciler de belli firmalara ihale edilen okul kitaplarının dağıtımı işinin okullar civarındaki kırtasiyeciler/kitapçılar aracılığıyla yapılmasını talep edilmesinden, marketlerde kırtasiye ürünlerinin satışına düzenleme getirilmesini ve ilgili düzenlemelerin kitapçılar için en önemli sezona yetiştirilmesine kadar bir dizi talepte bulunuyorlar.
İşte bildirinin tamamı:
Bağımsız kitapçıların söz konusu paylaşımları hakkında sizler neler düşünüyorsunuz? Sizce ne gibi önlemler alınmalı? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizlerle paylaşabilirsiniz.
Gerçekten bunlar indirim olmasa, sabit fiyat olsa gidip insanların koşa koşa buralardan kitap alacağını mı sanıyorlar? Ya fiyat yüksekliğinde hiç alınmaz yada İnternet çağında yine netten alışveriş yapar. İşin gerçeği kırtasiye ve küçük kitapçıkları zamanı geçti. Bu tarz yerler kitap kafe tarzı şeylere yada bilet satış noktası gibi farklı gelir sağlayacak işlere girişmeliler. Yapacak bişey zaman değişiyor.
Zamanında mahalle bakkallarının da süpermarketler açıldıktan sonraki yaptıkları mini isyan ile şu an kitapçıların yaptığı şey benim gözümde aynıdır. “Batıştan önceki son çırpınış,” ürünleri aynı fiyata bile satacak olsalar, insanlar kolay ulaşabildiği yerlerden ürün almayı seçecektir. Bir markete gidip yarım kilo elma aldıktan sonra “A, hazır gelmişken kalem ve defteri de buradan alayım,” diyecektir. Tabi benim fikrimi sorarsanız, kendi ürünlerimi kırtasiyeden alıyorum. Ama koca dükkanın da kalem ve defter satarak yürümeyeceğine adım gibi eminim.
Bence de düzenleme şart. En fazla %55 indirim oluyor. Yap bir %70 %80 bak bakalım orada kitap kalıyor mu?
Zaten %55 indirim kitapçıların ya da internet sitelerinin ürünü aldıkları iskonto
.
Şöyle özetleyeyim ;
Yayıncı malı piyasaya sürerken dağıtımcı iskontosu sabit %45dir. Peşin mi, taksitli mi, taksitliyse kaç taksit, çek mi veriliyor karşılığında yoksa senet mi. Bunların hepsi göz önünde bulundurulur. Kitapçının, en azından kırtasiyelerin çoğu ders kitabı sattığı için bu ürün kalemi üzerinden örnek veriyorum, ürünü alabileceği maksimum iskonto tutarı %45dir. Ürünü rafa koyarken de elbette %30lara kadar düşüyor bu iskonto. Roman kaleminde de aynı türde işlediğini düşünüyorum.
Tahminimce kitaplar piyasaya sürülürken sabit iskonto garantisi verilirse eğer ya kitabın üst fiyatı düşer sabit fiyat %15 iskonto olur, ya da fiyatı gereksiz şişirirler iskonto tutarı da aynı oranda yükselir, tabi bizim cebimizden çıkan para yine aynı olur. Yaşayıp göreceğiz.
Flood yapmayalım. Mümkünse etiketleme kullanalım. Son mesaj size aitse lütfen düzenle seçeneğini kullanalım. Sonra bir bakmışsınız kurbağa olmuşsunuz ya da forum kurallarını okuyabilirsiniz elbette. Bunun da faydalı olduğu söylenmekte.