in ,

Oxenfree: Bir Grup Genç, Doğaüstü Olaylar ve Terk Edilmiş Bir Ada

Kasvetli atmosferi, seçime dayalı hikâyesi ve bütün gizemleriyle Oxenfree, limitlerinizi zorlayacak bir oyun.

Oxenfree inceleme
- Reklam -
- Reklam -

Bir grup genç, doğaüstü olaylar ve kapana kısıldıkları bir ada. Böyle basit bir özet, akla Amerikan kült gerilim ve korku filmlerini getiriyor değil mi? Ancak Oxenfree, 80’lerin korku filmlerinden etkilenmesine rağmen, gayet özgün ve yaratıcı bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.

Ocak 2016’da bağımsız bir yapımcı olan Night School Studio tarafından yayınlanan Oxenfree, tam anlamıyla bir gizem ve gerilim oyunu. 2 buçuk boyutlu olan bu oyun tamamen hikâye anlatımına ve seçimlerimize odaklanıyor. Seçimlerimiz, oyunun akışını ve sonunu değiştiriyor. Son demişken, oyunun birkaç sonu yok; birçok sonu var ve bu sonların çok farklı olması, sizi tekrar oynamaya, diğer sonları görmeye yönlendiriyor. Oxenfree’nin hikâye anlatımı ve seçime odaklı yapısı, oyunun oynanışını geri planda bırakıyor diyebiliriz. Fakat Night School Studio, canlı ve gerçekçi karakterleriyle, içinde kaybolduğumuz bir roman kıvamında sunuyor oyunu bize. Böylece hikâye, daha çeşitli bir oynanışı aratmıyor.

Night School Studio’nun kurucuları, hikâye anlatımında tecrübeli isimler ayrıca. Sean Krankel Disney’de, Adam Hines ise Telltale Games’de The Wolf Among Us gibi seçime ve hikâyeye dayalı oyunların yapım aşamasında çalışmış. Çalıştıkları yerlerden ayrıldıktan sonra, eşsiz bir anlatım sunan bir oyun hayali kurmuş ve hayallerini de Oxenfree ile gerçekleştirmişler. Bu oyunla birçok ödüle aday olmalarının yanı sıra, 2016’da Bağımsız Oyunlar Festivali’nde “Görsel Sanatta Mükemmeliyet” ödülünü de kazanmışlar.

- Reklam -

Kısaca Oxenfree

Oyunun ana karakteri, genç bir kız olan Alex, hafta sonu tatili için gittiği Edwards Island’da, arkadaşları ve üvey kardeşiyle birlikte kumsalda şarkılar, oyunlar ve ateş eşliğinde bir gece geçirmeyi planlıyor. Her şey, yakınlardaki bir mağaranın girişinde, sadece radyoyla duyulabilecek değişik frekanslardan gelen seslerin doğaüstü olaylara sebebiyet verdiği söylentisiyle başlıyor. Alex, Ren ve Jonas, frekansları radyo aracılığıyla takip ederek adadaki doğaüstü varlıklar ile kendi boyutları arasında istemeden de olsa bir geçit açıyor. Bu gizemli varlıkların grupla iletişim kurmasından sonra Alex ve Jonas bayılıyor. Ayıldıklarında ise hem arkadaşlarını bulmaya hem de adada ne olup bittiğine bir anlam vermeye çalışıyorlar.

Oxenfree

Atmosfer, Edwards Island ve Adayı Terk Etmeyen Bir Kadın

Oxenfree, atmosferi ve sanat tasarımıyla hikâyesine oldukça olumlu katkılarda bulunan bir oyun. Olumlu demem sizi yanıltmasın; oyunun atmosferi yer yer karanlık ve genelde çok mistik bir hava yaratıyor. Arkadaşlarımızı ararken veya başımızdan geçenleri anlamaya çalışırken, Oxenfree mistik havasıyla olayları daha da ilginç ve kasvetli kılıyor.

Edwards Island’ın ıssızlığı ve tekinsizliği de oyunun atmosferine önemli katkılarda bulunuyor elbette. Bir askeri üssün, iletişim kulesinin ve savaş sığınaklarının bulunduğu bu ada, 2. Dünya Savaşı sırasında askeri hareketliliğin merkezi oluyor. Fakat savaş sırasında iletişim kulesinde görev yapan Margaret Adler’ın bir mesajı yanlış algılaması ve ateş komutunu harekete geçirmesi üzerine, adanın yakınlarında orduya ait bir denizaltı, dost ateşi sonucu batırılıyor. Bir nükleer reaktöre de ev sahipliği yapan bu denizaltının batırılmasından sonra, adadaki askeri üssün de faaliyetleri sona eriyor. Kulede görev yapan Margaret Adler, adayı terk etmiyor ve Beacon Beach yakınındaki evinde yaşamaya devam ediyor. Adanın çeşitli yerlerinde saklanmış “Adler Letters” denilen mektupları da yazan Margaret, adanın gizemini çözdüğünü iddia ediyor. Tabii ki oyun size mektupları bulmanız konusunda pek yardımcı olmuyor. Fakat hepsini bulduğunuzda da adada yaşanan esrarengiz olaylar hakkında net bir çıkarım yapamayabilirsiniz.

Oxenfree 3

Karakterler Etkileşimleri ve Seçimler

Temelde, Oxenfree 5 karaktere ev sahipliği yapıyor. Abisini bir süre önce kaybetmiş ve onun ölümünden dolayı kendini suçlu hisseden Alex, Alex’in çocukluk arkadaşı Ren, üvey kardeşi Jonas, Nona ve Alex’in ölmüş olan abisinin eski sevgilisi Clarissa.

Oxenfree, sadece karakter etkileşimleri ve diyaloglarıyla değil ayrıca karakterleriyle de çok canlı bir oyun. Her bir karakterin davranışı, konuşma tarzı ve olaylara verdikleri tepkiler kendilerine özgü ve birbirinin tekrarı değil. Edwards Island’da geçirdiğiniz süre boyunca, karakterlerin ilişkileri sizin seçimlerinize göre hem iyileşiyor hem de kötüleşebiliyor. Tabii ki karakterlerin ilişkileri, oyunun sonunda da etkili olabiliyor.

- Reklam -

Ayrıca oyunda size verilecek olan seçimler, Telltale Games oyunlarındaki gibi belirli yerlerde gelmeyebiliyor da. Çevrenizdeki bir karakter size soru sorduğunda ve cevap hakkı size geldiğinde, başınızın üstünde üç farklı cevap beliriyor. Bu cevapları yaptığımız seçimler gibi düşünebiliriz. Sizinle iletişimde olan başka bir karaktere karşı kaba olmayı, ona olumlu bir cevap vermeyi, tarafsız olmayı seçebilir hatta sessiz kalıp olayın akışını da izleyebilirsiniz. Oxenfree, bu açıdan gelişmiş bir diyalog sistemine sahip.

Gerçeklik ve Zaman Döngüsü

Edwards Island’da yaşadığımız en garip ve gizemli olaylardan birisi ise Zaman Döngüleri. Bir yerlere ulaşmaya çalışırken, kendimizi az önce geçtiğimiz yolda buluyor ve yaşadıklarımızı tekrar yaşamaya başlıyoruz. Alex ve Jonas (veya yanınıza aldığınız başka bir karakter) bu durumun başta farkına varamasa da “déjà vu” yaşadıklarını öne sürüyor. Asıl tekinsizlik ise, karakterimiz Alex’in durumu fark etmesine rağmen, her zaman döngüsünde yanımızdaki karakterin hafızasının silinmesiyle ve doğaüstü varlıkların bu karakterin vücudunu ele geçirmesiyle başlıyor.

Oxenfree

Son Olarak

Steam’de 31 TL’lik bir fiyata satılan Oxenfree; 2.5 boyutlu yapısıyla, hikayesiyle, gerçekçi karakterleri ve gizem dolu ortamıyla sizi alıp götürecek bir yapım. Yaklaşık 4 saatlik oynanış süresi de oldukça yeterli. Fakat karakterlerle etkileşimdeyken, diyaloglar çabuk kayboluyor ve başka bir karaktere vereceğiniz cevap üzerine düşünme sürenizi azaltıyor.

Oyun en rahatsız edici kısmı ise, karakterlerin konuşmalarının sürekli üst üste binmesi. Özellikle de yakınınızda birden fazla karakter varsa, anlatılanların birbirine karıştığını daha kolay fark ediyor, diyaloglar arasında daha çabuk kaybolabiliyorsunuz.

Oyunun rahatsız edici son özelliğiyse, yürüyüş hızı oldu benim için. Oyunun önemli bir kısmında bir bölgeden bir bölgeye gitmemiz gerekiyor ve yürüyüş hızımızın yavaş olması, yolculuğu sıkıcı bir hale getirebiliyor.

Ancak Oxenfree, bu tür olumsuzluklara rağmen hiçbir şekilde sıkıcı bir oyun olmuyor. Oyun sektöründe, Oxenfree gibi hikâyeye, gizeme ve seçimlere dayalı kaliteli oyunları daha fazla görmek dileğiyle.


* Draugen: Sakin ve Gerilimli Bir Keşif

* Vane: Tüyler Ürpertici Çorak Gezegen

* TerraGenesis: Dünyalaştırma Nedir, Nasıl Yapılır?

Fatih Durmaz

1999’da İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Öğrencisi. Korku ve Gotik edebiyatı, kıyamet sonrası senaryoları ve video oyunları en büyük tutkuları arasında.

1 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for muaet muaet dedi ki:

    Çok keyif alarak oynadığım bir oyun olmuştu. Özellikle karakterler arasındaki sohbetler oldukça keyifliydi. Güzel bir inceleme olmuş, ellerinize sağlık.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Game of Thrones

Game of Thrones Yazarı G.R.R. Martin: “Dizi Hızımı Kesti”

2019 Hugo Ödülleri

2019 Hugo Ödülleri Kazananları Belli Oldu