Can Yayınları yeniliğe doymuyor. Matbu dergilerin birbir kapandığı, ülkede dergicilik kültürünün gittikçe çıkmaza düştüğü bir dönemde yepyeni bir adımla karşımıza çıkıyorlar. Trendeki Yabancı, Türkiye’nin ilk öykü uygulaması olma özelliğini taşıyor.
Her ay yayınlanacak bir öykü dergisi olan Trendeki Yabancı, yayıncılıkta bir ilke imza atıyor. Trendeki Yabancı basılmıyor. Gazetecide, kitapçıda yok. Doğrudan telefonunuza geliyor.
Trendeki Yabancı uygulamasını indirip her sayıda yayımlanacak 20 öyküyü okuyabilir, beğendiğiniz kısımlarının altını çizip paylaşabilirsiniz.
Netflix ve Spotify gibi abonelik sistemiyle çalışan uygulamanın bir başka artısı ise çevrimdışı da okunabiliyor olması. Trendeki Yabancı’yı okumak için internet bağlantısına ihtiyacınız yok.
Trendeki Yabancı’nın ilk sayısında öyküsü olan yazarlar şöyle: Berkan M. Şimşek, Blair Lee, Bülent Ayyıldız, Devrim Kunter, Donna Miscolta, Ezgi Polat, Fatih Külahçı, Fatma Nur Kaptanoğlu, Ferit Edgü, Hakan Toker, Hikmet Hükümenoğlu, Juan José Millas, Katharine Weber, Mary Renzi, Mevsim Yenice, Müge İplikçi, Onur Akyıl, Orçun Ünal, Süreyyya Evren ve Zeynep Kaçar.
Yeni yazarlara da açık olan dergi öykü gönderim koşullarına dair şu açıklamayı yapıyor:
Öykünü Word formatında ve kısa bir özgeçmişle [email protected] adresine gönder.
Trendeki Yabancı yayın kurulu çalışmalarınızı iki ay içinde değerlendiriyor. Sonuç olumluysa sana e-postayla ulaşıp iyi haberi veriyoruz.
Lütfen bitmemiş çalışmalarını gönderme. Gönderdikten sonra öykün üzerinde değişiklik yapman gerekiyorsa bunu yeni başvuru olarak işleme alıyoruz.
Trende bir yabancının anlatabileceği hikayeleri arıyoruz. Bu hikâyeler şaşırtıcı olabilir, komik olabilir, heyecanlı ya da meraklı olabilir, ama hep “sonra ne olmuş” diye dinlenir, yoksa kompartıman değiştirirsin. Senden beklediğimiz şey de bu.
Uygulamayı App Store ve Google Play Store’dan indirebilirsiniz.
Trendeki Yabancı’yı siz nasıl buldunuz? Bir öykü uygulaması fikri ilginizi çekti mi? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşmayı unutmayın!
Sanırım “Öykü Gazetesinin” tirajı azaldı.
Bu şekilde dijitalleşmeleri güzel bence. Hem ulaşılabilirlik artıyor, hem de kağıt israfı azalıyor. Ben memnunum açıkçası
Yazarlar da sevdiğim kişiler. İlk sayı keyifle okunacak gibi.
Öykü Gazetesi yayın hayatına son verdi diye biliyorum.
ÇoÄu bilindik yazarlar. O yüzden dikkat çeken bir sayı. Özellikle Fatma Nur KaptanoÄlu’nun adını çok duydum ama okuma fırsatım olmamıÅtı. Nihayet bir öyküsüyle baÅlayabilirim. KaÄıt masrafları ve karÅısına “Gelir” diye yazılacak satıŠrakamları ortada olunca dijitalleÅmeye ticari olarak da zorlanıyorlar sanırım.
Uzun zamandır takip edemiyordum ve Twitter hesaplarına bakınca 30 Mayıs’ta dergiyi kapattıklarını öÄrendim. Yazık olmuÅ ama alternatif bir yol bulmuÅlar. Masraflar ve satıÅlar ortadaydı zaten. Böylesi daha uzun ömürlü olur. Yani inÅallah.
Ben de aynı umutlar içerisindeyim. Genç yazarlarımızı edebiyatımıza tanıtacak ortamların çoÄalması gerekiyor bir yandan da. Öykü Gazetesi baktıÄım kadarıyla amatör bir oluÅuma sahipti, yeni yazarlar öykülerini yolluyordu galiba. Bu durumu Seçki’ye benzetiyorum, böyle mahallerin çoÄalması taraftarıyım.